Türkiye’yi ağlatacak bir şarkı yaptım

Yeni albümünün heyecanını yaşayan genç şarkıcı, “Gidesim Geldi gibi bir şarkı daha geliyor. Fenalık geçireceksiniz dinlerken. Türkiye bu şarkıyla ağlayacak” diyor.
Nasıl gidiyor hayat? 
- Devamlı beste yapıyorum. Son bir senem böyle geçti. Ev stüdyosu gibi bir şey yaptım, kendime küçük bir dünya kurdum. 50-60 tane parçam oldu. Onun dışında çok fazla bir hayatım yok. Kırk yılda bir dışarı çıkıyorum. Biraz insanlardan koptum. İnsanlardan soğudum ben...
Niye?
- Gidişatınızda biraz yükselme olunca, biraz iyi şeyler yapmaya başlayınca, etrafınızdakilerin bazıları kayboluyor. Ama buna üzülmüyorum da... Demek öyle olması gerekiyormuş.
Nasıl yani?
- Ben çok inançlı biriyim. Dolayısıyla hep “Kötüyse, bana yaramayacaksa, o insanlar gitsin hayatımdan” diye dua ediyorum ve bu dualarımdan sonra giden çok oldu.
Yalnız kaldınız yani...
- Yok, yalnız değilim. Çok yakın dostlarım var ama onlar bu camiadan değiller.

CAHİL CESARETİYLE KENDİMİ ORTAYA ATAMAM
Aynı camianın insanları arasında çekememezlik mi oluyor?
- Öyle adlandırmak istemiyorum ama maalesef bir enerji bozukluğu var. İnsanlar ne yaptığınızla çok fazla ilgileniyor. Ama bu ilgi iyi anlamda değil! Eğer hayatınızda negatif bir şey varsa, merak ediyor ve çok fazla üstünüze düşüyorlar. İnsanların üzüntülerinden mutlu oluyorlar. Mesela başıma kötü bir şey gelirse beni arayan 100 tane insan olur. “Canım çok üzüldüm” derler. Ama başarımda kimse beni aramaz. Bunlara biraz küskünüm. Bir de hayatta fazla büyük harflerle konuşmayı sevmiyorum. O yüzden kendi halinde bir yaşantım var.
Belki de biraz büyük harflerle konuşmak lazım, ne dersiniz?
- Belki de... Çok mütevazılık yapınca, gerçek sanıyorlar çünkü. Ama ne yapayım, biz babadan, anadan öyle gördük. İyi okullarda okudum, iyi bir kariyer yapmak için çok çabaladım. Böyle olunca kendinizi ortaya cahil cesaretiyle atamıyorsunuz! Bazı şeylerden çekiniyor, utanıyorsunuz. Ben daha çok şarkılarımla sesimi çıkaran bir insanım.

TÜRKİYE’Yİ AĞLATACAK BİR ŞARKI DAHA YAPTIM
Benim anladığım kadarıyla bu bir strateji oyunu ve sadece şarkı söylemek yetmiyor. Ciddi ciddi bir yol izlenmesi gerekiyor sanki...
- Mutlaka ama ben şunu gördüm; camianın içerisinde belli bir şeyler yapmaya çalışan isimli ya da isimsiz insanların etraflarında hep birileri var. Bir gruplaşma söz konusu. Ben çok önemli sanatçılarla çalıştım ama kimse bana ciddi anlamda “Haydi kızım gel de şunu şöyle yapalım” demedi. Ben böyle bir destek kimseden görmedim. Konservatuvarı bitirdim ve bu noktaya tamamen kendi çabamla geldim. Dolayısıyla da çok daha zor oldu yolculuk.
Yoruluyor insan değil mi?
- Tabii... Çok yorulduğum anlarda da “Gidesim Geldi” gibi şarkılar çıkıyor zaten. Bir tane daha yaptım onun gibi, fenalık geçireceksiniz dinlerken. Türkiye “Gidesim Geldi”den sonra bu parçaya ağlayacak!
Yeni albümünüz iki ay sonra çıkacak. Bu sizin profesyonel işiniz ve alışık olduğunuz bir durum. Peki sizi hâlâ heyecanlandıran nedir?
- Daha iyi olmasının heyecanı var içimde... Bir öncekinden daha iyisini yapmak istiyorum. Kaderin senin ellerinde yani... Yamuk düzende düz durmaya çalışıyorum ben.

AŞKTA ACI ÇEKEN HEP BEN OLUYORUM
Aşkı ciddiye almanız da size böyle duygusal şarkılar yazdırıyor sanırım. Size baktığımda hep aşk acısı çeken bir kadın görüyorum.
- Ben sadece aşkı değil her şeyi ciddiye alırım bu hayatta... Baktığım bir çiçeği, beslediğim hayvanı dahi hevesim geçince bırakmam söz konusu olmaz. Dostlarım da aynı şekilde. Kaybetmemek için sonuna kadar savaşırım. Hayata hep uzun soluklu bakmak isterim. Yollar ayrılır, bir daha konuşmayabilirsin, hiçbir zaman saygısızlık etmeyi gerektirmez bu durum. Ama acı çeken hep ben oluyorum. “Keşke başkaları gibi daha sığ bakabilsem hayata” diyorum zaman zaman.
Neden acı çeken hep siz oluyorsunuz?
- Kendimi çok veriyorum ve bir bütün görüyorum onunla. Bütünü bozmak çok zor olduğu için de koparken paramparça oluyorum, bir yerlerimden bir şeyler sökülüyor. O sökülen yanlarım da o tarafta kalıyor. Şarkılarımla o sökülen tarafları tamamlıyorum.

BİRAZ ASOSYAL OLDUM
Yüreğinizin diğer yarısını ne zaman kolunuzda göreceğiz?
- Her şey kısmet hayatta. Bu saatten sonra artık evleneceğim insanla çıkayım başkalarının karşısına isterim. Çok şeyler yazılıp çiziliyor hakkımızda. Kimi yanlış, kimi doğru. O yüzden çok kaçıyorum. Biraz asosyal oldum. Yanımda gerçekten sevdiğim bir insan varsa, onu da ürkütmek, korkutmak istemiyorum.
E doğru düzgün gezmeden dolaşmadan birbirinizi nasıl tanıyacaksınız?
- Aslında o da mümkün. İnsanların gözüne sokmaya gerek yok. Çocuk istediğim için evlenmeyi de istiyorum. Ama bir yanda da kariyer planları var. Bilemiyorum.

SANDRA BULLOCK’A GERÇEKTEN BENZİYORUM
Son fotoğraflarınızda bir Hollywood starına benzetildiniz. Nedir bu “Tuğba Özerk, Sandra Bullock’a benziyor” durumu?
- Ben Sandra Bullock’a benzemeye çalışmıyorum ki, benziyorum! Bir dünya starına benzemek güzel tabii. Hakikaten tipimde, gözlerimde bir benzerlik var. Çok da beğendiğim bir kadın. O yüzden benzetilmekten çok memnunum.