'579'u yabancı 14 bin 776 kişi'

'579'u yabancı 14 bin 776 kişi'
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Libya'daki tahliyelerin yoğun bir şekilde ve daha önce planlandığı düzen içinde devam ettiğini belirterek, ''Şu ana kadar 579'u yabancı, toplam 14 bin 776 kişi tahliye edildi'' dedi.

Davutoğlu, Hilton Otel'deki Irak'ın Telafer kentinden barış girişimi için gelen heyet başkanlarıyla görüşmesinden sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, Libya'daki tahliyelerle ilgili son durumu sorması üzerine Davutoğlu, İskenderun ve Oruçreis gemilerinin saat 08.00 itibariyle Bingazi'den hareket ettiğini söyledi.

Bu gemilerde 25 değişik ülkeden 517 yolcu olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

''Bunları takriben söylemek gerekirse Vietnam 208, Bosna 99, Makedonya 34, Kore 31, Sırbistan 30, Suriye 44, diğer ülkelerin rakamları da daha düşük. Yoğun bir şekilde, daha önce planladığımız düzen içinde tahliyeler devam ediyor. Şu ana kadar 579'u yabancı, toplam 14 bin 776 kişi tahliye edildi. Türkiye'den yardım talep eden ülkelerin sayısı 42. Elimizden geldiği kadar çabaları sürdürerek, oradaki gerek vatandaşımıza gerekse diğer ülke vatandaşlarına yardımda bulunmaya çalışıyoruz.''

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Abudabi'deki temaslarıyla ilgili soruyu da şöyle cevapladı:

''Dün Abu Dabi'de bir günlük çalışma ziyaretinde bulundum. Temel gündem maddemiz, Libya'daki gelişmelerdi. Son derece önemli bir karar aldık. Libya'daki taraflarla da görüşerek, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte bir yardım köprüsü oluşturulacak. Bizim zaten oluşturmuş olduğumuz hava köprüleri var. 12 askeri uçağımız ve diğer sivil uçaklarla bunu hazır halde tutuyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri ile olabilecek her türlü ihtimali göz önüne alabilecek şekilde, Libya'daki kardeşlerimize ulaşabilmek için birlikte bir program yürütme kararı verdik.

Bugün 2 Birleşik Arap Emirlikleri uçağı da Türkiye'ye gelecek. Ortak bir çalışmayla Libya'nın her şehrine gerekli gıda, ilaç ve diğer ihtiyaçlar iletilecek. Libyalı kardeşlerimiz önümüzdeki günlerde çok farklı sıkıntılarla karşı karşıya kalabilir. Bunun için biz buna büyük önem veriyoruz. Gerek Veliaht Prens Şeyh Muhammed ile gerekse Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah'la kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdik. Ortak bir programı başlatma kararı aldık. Bu günden itibaren de bu çalışma başlayacak.''

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Geri Kabul Anlaşması'na ilişkin, ''Dün AB İçişleri ve Adalet Konseyi'nin aldığı karar bizi tatmin etmekten çok uzaktır. Bu kararda, sadece vize diyaloğu başlaması öngörülüyor. Biz vize muafiyeti hedefini gözetecek şekilde bir diyalog istiyoruz. Diğer ülkelere ne yapıldıysa onu istiyoruz. Ne fazlası ne eksiğini kabul etmemiz mümkün'' dedi.

Davutoğlu, Hilton Otel'de Irak'ın Telafer kentinden barış girişimi için gelen heyet başkanlarıyla görüşmesinden sonra, basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin ''Geri Kabul Anlaşması ile ilgili açıklamalarınız olmuştu. Son durum nedir?'' sorusu üzerine Davutoğlu, uzun zamandır Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında bu konularla ilgili görüşmelerin sürdüğünü söyledi.

İlk olarak 2009'da dönem başkanı İsveç'in Dışişleri Bakanı Carl Bildt ve o dönem Genişlemeden Sorumlu Komiser Olli Rehn'in, çok açık bir şekilde vize muafiyeti konusunda resmi talepte bulunduğunu anımsatan Davutoğlu, şöyle konuştu:

''O günden bugüne bize, vize muafiyeti görüşmelerinin başlaması için neler yapılması gerekiyorsa söylenmesini rica ettik. Söylenen hususlar yerine getirildi. Son olarak Geri Kabul Anlaşması da hazır hale getirildi. Bizim çok açık olarak ülkesel tutumumuz var. Diğer ülkelere yapıldığı gibi Geri Kabul Anlaşması ile vize muafiyetini içerecek ve nihai hedefi o olacak şekilde bir görüşmenin başlamasıydı. Dün AB İçişleri ve Adalet Konseyi'nin aldığı karar, bizi tatmin etmekten çok uzaktır. Bu kararda sadece vize diyaloğu başlaması öngörülüyor. Biz vize muafiyeti hedefini gözetecek şekilde bir diyalog istiyoruz. Diğer ülkelere ne yapıldıysa onu istiyoruz. Ne fazlası ne eksiğini kabul etmemiz mümkün değil. Bu konudaki tutumumuz nettir. Ümit ederiz ki artık AB, uyguladığı bu çifte standarttan, Türkiye'ye dönük bu tek taraflı yaklaşımlardan uzaklaşır. Türkiye ve AB ilişkileri daha sağlıklı bir zeminde seyreder. Türkiye'nin, başka ülkelerden farklı bir muameleyi kabul etmesini kimse beklemesin.'

Bir gazetecinin, Irak'a Türkiye tarafından ne zaman hastane ve üniversite yapılacağını ve Telafer'e açılması hedeflenen sınır kapısıyla ilgili yapılan çalışmaları sorması üzerene Davutoğlu, ''Irak tarafı hazır olduğu anda Türkiye olarak çalışmalara başlayacağız'' dedi.

Önümüzdeki günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak'a bir ziyaret planladığını belirten Bakan Davutoğlu, şöyle devam etti: ''Geçen sene Stratejik İşbirliği Konseyi'nde önemli kararlar aldık. Irak merkezi hükümetinin Yüksek Eğitim Bakanı Ali El Edib'in olumlu yaklaşımı olduğunu söylediler. Türkiye'nin bu konuda nasıl çabuk ve sağlıklı çalıştığını bütün dünya bilir. Yeter ki Irak içindeki o prosedürler tamamlansın.''

Üniversitenin kurulması konusunda da Irak'ın mevzuatı içinde her türlü çalışmayı baylatacaklarını söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti:

''Hastane için de durum bu. Temel talep üniversite üzerine. Musul Üniversitesi'ne bağlı fakültelerin kurulmasıyla birtakım düzenlemeler yapılacağı söyleniyor. Bütün bunlar tabii Irak'ın iç mevzuatı. Biz bu mevzuat çalışmaları bittiğinde gereken her türlü adımı atıp, her türlü katkıyı yapmaya hazırız.''

Sınır kapısıyla ilgili görüşmelerin sürdüğünü aktaran Davutoğlu, ''Türkiye ile Irak arasındaki sınır kapıları sayısının artmasını istiyoruz. Bu sınır kapıları arasında, Telafer'den geçecek bir sınır kapısının da olması için çabalarımızı sürdüreceğiz'' dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.