Haberdar Gazetesi Silivri Planlar günahıyla sevabıyla İBB’ye aittir

Planlar günahıyla sevabıyla İBB’ye aittir

CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, 1/5000 ölçekli planlarla ilgili olarak yaptığı açıklamada “Planlar günahıyla sevabıyla İBB’ye aittir. Burada helvayı yapıp önümüze getiren İBB Planlama Birimi’dir.” dedi.

CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, son günlerde tartışmalara konu olan 1/5000 ölçekli planlarla ilgili olarak “Sayın Karakaş, 5 yıl boyunca İBB İmar Komisyonu Başkan Yardımcılığı yaptı. Gerek parti binasında gerek beldelerde toplantılar düzenleyerek, emlak komisyoncularına şirin görünmek gibi bir tavır sergilemiştir. İBB’deki etkinliği göz önüne alındığında, istese İmar Planlama görevlilerini Silivri’ye davet ederek CHP ve AKP Meclis Üyelerini bilgilendirebilir ve en başta bugün tartışılan konuların ve suçlamaların önünü kesebilirdi” dedi.

Tuğlu: Planın geneline karşı değiliz
Tuğlu söz konusu konuyla ilgili değerlendirmelerinde şunları kaydetti: “Sayın Belediye Başkanımız 1/5000 ölçekli planlarla ilgili düşünce ve çekincelerini defalarca dile getirdi. Bizlerde aynı görüşteyiz. Planın genel yapısına karşı bir tepkimiz yok. Belediye Başkanımızın da ifade ettiği gibi bizim karşı olduğumuz yönler ki özellikle merkez planlarında, meydana gelecek hak kayıpları, merkez yoğunluğunun düşüşü ve buna bağlı olarak da ticari ve ekonomik yönden yaşanacak olan kayıplar.

“En kötü plan plansızlıktan iyidir”
Silivri’nin merkez ve sahil kısmını kapsayan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planları İBB Planlama Birimi tarafından yapılarak askıya çıkartılmıştır. Bir haftadan bu yana, yetkilisi de yetkisizi de çıkıp basında ve kamuoyunda açıklamalar yapmaktadır. Elbette planlardan etkilenen ve Silivri’de yaşayan insanların görüş bildirmesi son derece doğal ve haklı bir davranıştır. Her şeyden önce unutmamalıyız ki, en kötü plan bile plansızlıktan iyidir. Silivri’de de yıllar sonra ilk defa çevre planları detaylı şekilde yapıldı. Daha önceki yıllarda sürekli olarak 1/1000 ölçekli uygulama imar planları tartışılıyordu. Burada biz birimizi suçlayacağımıza, teknik adamlar ve yetkililer bir araya gelsek, düzeltilmesi gereken yerleri tespit ederek gerekli girişimleri yapsak daha iyi olmaz mı? Yoksa gelinen noktada herkes doğal olarak hukuki hakkını arayacaktır.

“Planlar günahıyla sevabıyla ibb’ye aittir”
Değerli vatandaşlarımız ve herkes çok iyi biliyor ki, çevre planlarını İBB yapıyor. Sevabıyla, günahıyla, tüm yasal, sosyal ve vicdani sorumluluğu İBB Planlama Birimi ve Planlama Komisyonu’na aittir. Burada helvayı yapıp önümüze getiren İBB Planlama Birimi’dir. Silivri Belediyesi Meclis Üyeleri’nin planın hazırlanma sürecinde detaylı olarak görüşleri maalesef alınmamıştır.  CHP’li Meclis Üyeleri’nin camın arkasından bakarak planları görmesinin ne anlamı vardır? Önemli olan planlar yapılırken, kendilerine sorulması, tartışılması ve asgari düzeyde bir mutabakatın sağlanmasıydı. Bazı eleştirilerde olduğu gibi ‘Siz de imzaladınız’ demek doğru değildir. Çünkü İBB’nin CHP Meclis grubu tüm çevre planlarına, Esenyurt hariç olumlu yönde oy vermek üzere karar almıştır.

“Karakaş 5 yıl ibb imar komisyon başkan yardımcılığı yapmış biri olarak…”
AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş, düzenlediği basın toplantısında askıya çıkmış olan 1/5000 ölçekli planlarla ilgili gerekli revizelerin yapılacağını ve vatandaşların mağdur edilmeyeceğini ifade etmektedir. Mevcut AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş, 5 yıl boyunca İBB İmar Komisyonu Başkan Yardımcılığı yapmış, teknik vasfı olan bir arkadaşımızdır. Kendisinin, İBB İmar Komisyonu ve imar planları üzerinde etkisi ve ağırlığı vardır. Bu planlar yapılırken birkaç kez hem parti binasında hem de bazı beldelerde toplantılar yapmış, emlak komisyonculuğu yapanlara şirin görünmek gibi bir tavır sergilemiştir. Kendisi İBB İmar Planlama görevlilerini Silivri’ye davet ederek CHP ve AKP Meclis Üyelerini bilgilendirebilir ve en başta bugün tartışılan konuların ve suçlamaların önünü kesebilirdi. Hala geç kalınmış değildir. Planlar henüz askıdayken yaşanan tartışma ve görüşlerin doğrultusunda kendisinden beklenen katkıyı sunabilir. Bu şekilde toplumda en fazla öne çıkan eleştiri ve itirazlara neden olan olumsuzlukları ortadan kaldırabilir diye düşünmekteyim.

“İmar transferi ne kadar sağlıklı olacak?”

Planların doğru tarafı var mıdır? Elbette yıllardır Silivri sahilini kumsala kadar inşaat yapılmasının önüne geçilememiştir. Geçen yıllar içerisinde kumsal ve sahilden yararlanamayan insanlar, denize kavuşacaklardır. Silivri yeniden sayfiye olma özelliğine kavuşacaktır. Merkezde ise bazı arsa sahipleri mağdur edilmiştir. Bitişiğinde 8 kat inşaat yapanın komşusu iki kata mahkûm edilmiştir. İmar transferi diye yeni bir kavram getirilmiştir. Amaç sahilde yüzlerce bina sahibinin mağduriyetine son vermektir. Bu yeni bir uygulama olacağından ne kadar hayata geçirilebileceği ve sağlıklı sonuçlar doğuracağını kestirmek şu an için zordur.

“Planın getireceği sorunlar da vardır”

Gerek kıyıdaki park olarak planlanan alandaki, gerekse dere ve dere koruma alanlarında kalan arsaların, yapıların kamulaştırılması büyük bedeller tutacaktır. Bu uygulamanın uzun bir zamana yayılacağı, planlama ile getirilen inşaat hakkı transferinin ise, kimse denize sıfır villasını bırakıp da geride yapılacak bir apartmandan daire almayı kabul etmeyeceğinden, sorunun çözümüne istenilen katkıyı yapmayacağı ve buradaki vatandaşların uzun yıllar imarsız durumda kalacağı, mağduriyet yaşayacağı kesindir.
İlçe merkezinde inşaat haklarının azaltılması sonucu çok az sayıda kalan parsel sahipleri, çevrelerinde daha önceden yapılan yapıların yarısı kadar dahi imalat yapamayacakları için hem mağduriyet yaşayacaklar hem de ilçe merkezinde yeni yapılacak yapıların yanındakiler ile bir bütünlük sağlaması engellenmiş olacaktır.
İlçemiz bundan 30 sene önce 13-14 bin kişilik bir nüfusa sahipken, bugün yaklaşık olarak 150 bine ulaşmıştır. Bu yapılan yeni planlar ile 20-30 yıl sonra ise ilçemizin 1-1,5 milyon nüfusa ulaşacağı öngörülmektedir. Bu nedenle ilçemizin geçiş sürecinde bir kabuk değiştirmesi, bir silkelenmesi gerekmektedir. Bu da her değişim sürecinde olduğu gibi kuşkusuz bir takım sorun ve sıkıntıları da beraberinde getirecektir. Bunu da doğal karşılamalı, halkımızla beraber elbirliği içinde yardımlaşarak, konuşarak, kırmadan, suçlamadan bu süreçte karşılaşılacak sorunları çözme gayreti içinde olmalıyız.

“Mevcut planın da yarattığı sorunları görmeliyiz”
 Silivri merkezine çok yoğun bir yapılaşma uygulanmış, bunun sonucu olarak çok ciddi bir ulaşım ve otopark sorunu doğmuş, eğitim, sağlık, park, yeşil alan gibi donatı alanları yetersiz kalmıştır.
Planlama alanı içindeki Tuzla, Boğluca, Çamurlu dere gibi dere yataklarının tamamı imara konu edilmiş ve yapılaşmış olup, bunun sonucu bölgedeki yüksek oranda her yağışta bu alanlarda sel baskınları oluşmuştur.  Altınorak Sitesi’nin olduğu bölgede çamurlu Dere ortadan kaldırılmış, tamamen yapılaşmıştır.
Silivri Merkez dışındaki sahil bölgelerinde buraların 2. Konut olarak planlanmış olması nedeniyle eğitim, sağlık, spor alanları, Sosyal ve Kültürel Tesisler ile kamusal Hizmet Alanlarına ilişkin yapı ve tesisler için gerekli alanlar planlanmamıştır.
 Kıyılar 2. Konut olarak kullanılan siteler ile neredeyse tamamen çevrelenmiş, güvenlik nedeniyle de denize ulaşım kesilmiş durumda olup, Silivri Halkı ile İstanbul’dan günübirlik gelenlerin deniz ve kıyıdan yararlanma imkanı ortadan kaldırılmıştır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *