Haberdar Gazetesi Yazar Yazıları Çankaya İktidarda Taşları Yerinden Oynatabilir!..

Çankaya İktidarda Taşları Yerinden Oynatabilir!..

.


YEREL seçimler bize, bir kez daha gösterdi ki; “Atatürk Cumhuriyeti’ne
dört elle sarılmazsak, vatan bölünecek ve ülkemiz laik sistemden
koparılarak şeriat düzenine gidecek.”
“Bunu da nereden çıkarıyorsunuz?” diyenler elbette olacaktır. İşte o
diyenlere, şu geçirdiğimiz birkaç ayı hatırlatmak yeterli olur. Daha
doğrusu Türkiye, memleket olalı hiç bu kadar keder ve dert yaşamadı...
Hiç bu kadar kan ve gözyaşı yaşamadı... Hiç bu kadar siyasetin
batağına batmadı... Hiç bu kadar boşlukta asılı salıncak gibi bir
oraya - bir buraya sallanmadı.
Daha doğrusu sistem çöktü.
Nasıl çökmesin ki!..
Devlete ait olan bütün kamu malları özelleştirildi. Daha da kıyıda -
köşede ne kalmışsa, ne unutulmuşsa onları da satmak için yoğun çaba
sarfedilmekte.
İktidara “Satıyorsunuz ama yarın - öbürgün ülke krize girdiğinde ve
sıcak para da yurt dışından gelmediğinde ne yapacaksınız?”
dediğimizde, “Hayır efendim. Siz hayal kuruyorsunuz. Siz ülkenin
ileriye gitmesini istemiyorsunuz ve sürekli ülkenin kötüye gitmesini
bekliyorsunuz” diyerek suçlamalarını sürdürüyor.
Oysa durum hiç de öyle değil.
Kamu çalışanları sendika düzeyinde rahatsız.
İşçi - işveren arasında büyük bir uçurum var.
Tazminatlar ülkenin büyük bir yarası olarak durmakta.
Öğretmenler yıllarca atamalarını beklerken iktidar, beden eğitimi
hocalarını belirli sınıflardan kaldırdığı için orada da büyük
yığılmalar söz konusu.

CUMHURBAŞKANI KİM OLURSA OLSUN, AMA ATATÜRKÇÜ VE LAİK DÜŞÜNCELİ OLMALI!..

Ülkede daha birçok konu başarısız bir şekilde yönetilmekteyken, bugün
ortaya Cumhurbaşkanlığı seçimi çıkıverdi.
Hem de ne çıkış.
İktidar partisi, bunun hesabını yoğun bir şekilde yapmaya çalışıyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan ise, “Ya cumhurbaşkanı olacağım, ya da
partimde genel başkan olarak görevime devam edeceğim” şartlanmasıyla
hareket etmeye mecbur kalıyor.
Neden?..
Çünkü her ne kadar cumhurbaşkanlığına çıkmış olsa da, partisinin genel
başkanı onun için çok önemlidir. Hatta kendisinin
cumhurbaşkanlığındayken bile hem Köşk görevini ve hem de AKP’ye genel
başkanlığını sürdürmeye devam edecek... Ama parti içinde bazı aykırı
seslerin çıkacağını şimdiden kabullenemediği için şu önümüzdeki 5
aylık süreç içinde iktidar için tehlikeli bir yol ayrımına her an
girebilir kuşkusunu taşımakta.
Başbakan Erdoğan, önce Abdullah Gül planını devreye sokacak. Gerçi
Gül, BM’yi öne sürerek çekincelerini her ne kadar Erdoğan’a sunsa da,
yine de büyük bir ihtimal olarak Gül’ü garanti olarak görmeye
çalışıyor.
Neden mi?..
Çünkü Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül’den, Erbakan döneminden tutun, bugüne
kadar gelen arkadaşlığının getirisini şimdi görmek istiyor da ondan.
Şimdi şunu kabul etmek gerekir ki, Çankaya politikası tam bir tuzak
olarak önlerinde durmakta. Yani, Gül kabul etmeyip partisinden
uzaklaşmaya çalışırsa, Erdoğan bu sefer “başkanlık” sistemini
uygulamaya sokmaya çalışacak. Çünkü hem partiden kopmak var... Hem de
Köşk görevi bittiğinde tekrar partiye dönememek var.
Neden mi bunu söylüyoruz?..
Siyaset çok farklı bir zemindir. Kaygandır. Bir partinin doğasında
ise, günlük politikalarla değerlendirmeler sürekli gündeminde
durmaktadır. Bugün ağırlıklı görünen lider, partiden uzaklaştığında
her an darbe alabilir. Yani partiye girse bile, azınlıkta kalabilir.
Şimdi AKP derin derin düşünmekte. Çankaya hesapları, her an partide
taşları yerinden oynatabilecek şekilde önlerinde durmakta. Çünkü daha
bunun bir de muhalefet yanı var. Muhalefetin çıkaracağı isim ve
AKP’nin tepki çeken günlük siyaseti, Köşk planlarını her an
bozabilecek güçte ve etkide.
Bunu da diğer yazımızda değerlendireceğiz.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *