Çatalca Karacaköy Mahallesinde yaşayan vatandaşlar, orman köylüsü olarak ifade edilmelerine rağmen evlerinde bile kömür yaktıklarını söylüyorlar. Orman köylerinde diğer bir sorun da Aile Sağlığı Merkezi'ndeki doktorun yetersiz olması.
Seçimden sonra ölüme terk edildik” diyerek siyasilere tepkilerini dile getiren vatandaşlar öncelikle orman konusunda sıkıntılı olduklarını belirterek “Biz ne zaman mahalle olduk o zaman resmen bittik. Mahalle olunca çok bir şey olacağımızı zannettik ama etrafımızda köy olarak kalan yerler bizden çok daha iyi durumdalar. Ama onlarında mahalle olduktan sonra başlarına gelecek olan durum bizden iyi olmayacak. Seneye kalmaz onlar da orman konusunda isyan edecekler” diyerek Karacaköy, Çiftlikköy ve Binkılıç’ta yaşadıkları sıkıntıları anlattılar.
Bize yalan söylediler
Geçtiğimiz 30 Mart Yerel Seçimlerinde tüm siyasi parti adaylarının orman sorunun çözüldüğü noktasında belgeler ile gelip halkı kandırdığını da söyleyen vatandaşlar, “Bize resmen yalan söylediler. Kahvelere gelip yasa maddesi astılar ama bugün parası olan varsa ormandan gidip yakacak odun alıyor. Orman’a hem işçilik yapıyorsun, hem de gidip para ödüyorsun. Bu adalet mi? Seçim zamanı yine gelecekler, yine bizi kandıracaklar.” sözleri ile seçimlerde kendilerine yine yalan söyleneceğini ifade ettiler.
.jpg)
Kömür yakarken utanıyoruz
Çatalca’da orman köylüsü olarak isimlendirildiklerini söyleyen Karacaköylüler ise sıkıntılarını şu sözlerle anlatıyorlar: “Siz şimdi bize orman köylüsü diyorsunuz. Ama gelin görün bizim evimizde torba torba kömür yanıyor. Biz bu kömürleri yakarken utanıyoruz. Kömür almaya da paramız yok. Devlet herkese kömür de vermiyor. Bir dal oduna muhtacız. Karacaköy’de ormandan odun alacak toplu parayı bulacak öyle çok fazla insan bulamazsınız. Ancak bu işin ticaretini yapanlar, gelip bizim odunlarımızı alıyor. Nasıl alalım? Biz de para ne gezer” diyor.
Doktor kafasına göre geliyor
Karacaköy Mahallesi'nde Aile Hekimliği uygulamasından da şikâyetlerini dile getiren vatandaşlar, “Bir de aile hekimi sıkıntımız var. Haftanın iki günü öğlene kadar geliyor ve 20 kişiye ya bakıyor ya da bakmıyor. İyi de bizim ani bir hastamız çıksa ne olacak? Geçtiğimiz günlerde iki kişi kalp krizinden öldü. Hastaneye yetiştirilemedi. Birisi Kestanelik Mahallesine kadar dayanabildi. Ölüyoruz, ölüme terk ediliyoruz ama kimsenin umurunda değil. Bizim sesimizi duysunlar. Doktor, kafasına göre mesai yapıyor. Ticarethane gibi istediği zaman geliyor, istediği zaman gidiyor. Biz sağlık istiyoruz, insan yerine konulmak istiyoruz” sözleri ile Aile Hekimliği görevinin yerine getirilmediğini belirttiler.
Yolları sorma gitsin!
Vatandaşlar sözlerini şu cümlelerle sürdürüyor: "İSKİ çalışmasından dolayı yollarımız yürünmez halde. Çamurdan, çocuklarımız evden okula, okuldan eve gelemez hale geldi. Bizim günahımız ne? Çukurlar tam bir baş belası. Üst mahallede kanal çalışması yapıyorlar, en gariban mahallenin alt yapısına el bile sürmediler. Çatalca Belediye Başkanımız bizim hakkımızı arasın. Biz insan değil miyiz? Herkes birbirine suç atıyor ama bizler hala çile çekiyoruz. Zaten tüm ekmeğimiz kesildi, ne çocukların ayakkabıları dayanıyor ne bize kıyafet. Beldeydik, mahalle olduk. Bence burası köy bile olamadı.”
KAYNAK:GAZETE İSTANBUL