Haberdar Gazetesi Avcılar HOCALI İÇİN TAKSİM'E...

HOCALI İÇİN TAKSİM'E...

Azerbaycan'ın Karabağ Bölgesinin Hocalı kasabasında 25-26 Şubat 1992 tarihinde Ermeniler tarafından planlı olarak yapılan katliamların 20. Yılı dolayısıyla Taksim’de bir protesto yürüyüşü yapılacak.

 Üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen Azerbaycan’ın Hocalı kasabasında yaşanan vahşete, tepkiler dinmiyor. Ermeni askeri güçlerinin gerçekleştirdiği Hocalı katliamı, Kars Serhat Boyları Derneğinin düzenleneceği mitingle 26 Şubat Pazar günü protesto edilecek. 
Serhatboyları Dernek Başkanı Muharrem Yıldız’ın konuğu olarak bölgemize gelen; Dünya Azerbaycanlıları Kongresi Eşbaşkanı ve Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili, Şair ve Yazar Prof. Dr. Sabir Rüstemhanlı ve eşi Tenzile Rüstemhanlı herkesi bu yürüyüşe destek vermeye davet ettiler.

 HOCALI İÇİN TAKSİM'E...

 Beylikdüzü Beynova Otel’de bir basın toplantısı yaparak ‘Hocalı Katliamı’ ile ilgili bilgi veren Serhatboyları Dernek Başkanı Muharrem Yıldız Bu hafta sonu yani 26 Şubat 2012 Pazar günü saat 14.00'de, kardeşlerimizin Hocalı'da uğradığı soykırımı lanetlemek, onları hatırlamak ve bu ülkenin yegane ve tek sahibi "Türk Milleti"dir demek için hepimiz Taksim – İstanbul'dayız, dedi.

20’nci yılında Hocalı katliamı protesto edilecek

 Düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında ilk konuşma Serhat Boyları Dernek Başkanı Muharrem Yıldız yaptı. Yıldız; “26 Şubat 1992 yılında Karabağ’da Azeri Türk halkına yapılan soykırımın üzerinden 20 yıl geçti. 21. yüzyılda yaşanan bu vahşetin, Azeri kardeşlerimize yönelik olması, bizleri gerçekten derinden yaralıyor” dedi.

 “KIZ MI, OĞLAN MI?”

Hocalı’de hamile bir kadına yapılanları anlatarak vahşete örnek gösteren Yıldız; “Karnı burnunda çaresiz bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın görünüyor. Elbiseleri yırtık, ayakları çıplak. Ermenilerin uzun boylu olanı elindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken, diğeri elindeki demir parayı havaya atarak; “Kız mı, oğlan mı?” diye soruyor. Diğeri “oğlan” diyor ve bahse giriyorlar. Ellerinde ki kasatura ile hamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkartıyorlar. Bir başka olayda Hocalı'nın başka bir semtinde Ermenilerin tek kale futbol maçı hazırlığı var. İki kesik Azeri kadın başını kale direği yapmışlar, top arayışına girmişler. Başı tıraşlı bir çocuk bulup getirdiklerinde ise Ermeni çeteci bağırıyor; “Bu hem saçsız hem de küçük, iyi yuvarlanır, kopartın. Aynı anda çocuğun gövdesi bir tarafa, başı da orta yere düşmüştü. Ermeniler zafer naraları atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına vurarak kanlı bir kaleye gol atmaya çalışıyordu” dedi.

Yıldız; “Bu iki olay Hocalı'da bundan çok değil yalnızca 20 yıl önce yaşandı. Her iki olay da ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü tanıklarının anlatımlarıdır. Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri Türkü çeşitli yöntemlerle vahşice katledilmiştir” ifadelerini kullandı.

 NEDEN KONUŞULMUYOR?

 

Dünya Azerbaycanlıları Kongresi Eşbaşkanı ve Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili, Şair ve Yazar Prof. Dr. Sabir Rüstemhanlı ve eşi Tenzile Rüstemhanlı da toplantıda bulunarak; Ermenilerin Karabağ’ı işgal ettiklerini ve hala Azerbaycan topraklarda işgalci sıfatı ile bulunduklarının altını çizdi. Hocalı katliamını da gündeme getiren Rüstemhanlı Ermenilerin sözde soykırım iddialarını sürekli gündeme getirmelerine karşın bu katliamın konuşulmamasından yakındılar.

 ADALET İSTİYORUZ!

 Hocalı Katliamı'nın 20. yıldönümü olduğunu hatırlatan Rüstemhanlı; "Hocalı katliamı, bütün korkularıyla Ermenistan ve Azerbaycan halkları arasındaki sorunu mümkün olan en kısa sürede çözmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Eğer bu sorunu çözmezsek ve Ermenistan ile Azerbaycan halkları ayrı kalırsa, Azerbaycan toplumunun Ermenistan ile alakalı tek bilgisi Hocalı'nın anısı olacaktır" ifadelerini kullandı. Rüstemhanlı konuşmasında Azerbaycan ve Ermenistan halklarının trajedinin üstesinden gelebilecekleri konusunda umutlu olduğunu ve gelecekte etnik çatışma gibi bir ihtimal görmediğini de vurguladı.

Rüstemhanlı 20 yıl önceki katliam için intikam değil, adalet istediklerini belirterek, "Hocalı'yla alakalı en kötü şeylerden biri adaletin olmayışı, davaların açılmamış olması. Azeri halkı intikam istemiyor. Bizim barışa ve istikrara ihtiyacımız var. İntikam değil, adalet istiyoruz" dedi.

Bu katliamı anlatarak gururlanan Ermeni yazarlar var. Hocalı'da bebekleri, kadınları ve çocukları katledenler bununla gurur duyuyorlar. Biz Türkler olarak ortak sorunlarımızda tek çatı altında birleşip tepkimizi tek sesten duyurmalıyız" diye konuşan Rüstemhanlı, "Hocalı Katliamı; senin, benim, onun, bunun sorunu değildir. Hocalı Katliamı, bir Türk sorunudur" dedi.

 Rüstemhanlı, Ermeni soykırımı yasa tasarısını eleştirerek "Türkiye Cumhuriyeti Devletini Ermeni soykırımı yapmakla suçlayanlar, maalesef Ermenilerin dün Anadolu'da, bugün Azerbaycan'da yaptıklarını görmezden gelmektedirler" ifadelerini kullandı.

“HEPİMİZ ERMENİ’YİZ” DİYENLERİ ELEŞTİRDİ

 Azeri Türk Kadın Birliği Başkanı Tenzile Rüstemhanlı ise konuşmasında 20 yıldır bu konuda Dünyanın birçok yerinde sempozyumlara katıldığını ve Türkiye’nin her köşesinde panellerde konuşmacı olduğunu söyledi. Tenzile Rüstemhanlı ise Bu soykırımın sahiplerinin hesap vermesi gerektiğini ve gerçeklerin aydınlanması gerektiğine vurgu yaparak; “Biz kendimizi daima Türkiyeli olarak görüyoruz. Bizim kültürümüz aynı, dilimiz aynı. Tarihimiz ortaktır. Gittiğimiz bazı yurt dışı panellerinde Türkiye hakkında yalan yanlış ifadeler kullanıldığında çıkıp hemen onlara cevap veriyoruz. Kimsenin Türkiye’ye söz söylemesine asla izin vermeyiz. Tarih boyunca Ermeniler tarafından yaşadığımız soykırımların en acısı Hocalı’dır. Bu soykırım’a maruz kalanlar Azerbaycanlılardır. Hocalı da Azerbaycan’lı ve Ahıskalı Türkler katletmişlerdir. Ermenilerin bu vahşeti, Dünya tarihinde görülmemiş acı sahneleri ortaya koymuştur. Birlik olmalıyız ve onların bu yaptıklarına cevap vermeliyiz. Türkiye’de 2009 yılında yaşanan bir olaydan sonra, Türk halkına eziyet eden Ermeniler için alanlara çıkılıp “Hepimiz Ermeni’yiz” diye mitingler yapıldı. Sanırım bizlerde biraz yabancı hayranlığı var. Onların bu yaptıklarına karşı bu yıl düzenlenecek olan miting de gücümüzü göstermeliyiz” diyerek Türk halkının kendilerini yalnız bırakmamasını istedi. 

 BİLDİRİ YAYIMLANDI

 Öte yandan TBMM Dışişleri Komisyonu, Hocalı katliamıyla ilgili bildiri yayımladı.Komisyon Başkanı Volkan Bozkır, komisyonun bugünkü toplantısında Hocalı katliamının yıldönümü nedeniyle bildiri yayımlanmasına oy birliğiyle karar verildiğini açıklayarak, bildiri metnini aktardı.

Komisyonun oybirliğiyle kabul ettiği bildiri şöyle:

 ''Hocalı, insanlık tarihine Ermenistan tarafından yazılmış kara bir sayfadır. Azerbaycan'ın Karabağ Bölgesinin Hocalı kasabasında 25-26 Şubat 1992 tarihinde Ermeniler tarafından planlı olarak yapılan katliamlarda 106'sı kadın, 63'ü çocuk, 70'ten fazlası ise yaşlı olmak üzere toplam 613 Azerbaycan Türkü işkence yapılarak katledilmiş, 487 kişi ağır yaralanmış, 1275 kişi Ermeniler tarafından rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur.

Hocalı'da yaşananlar insanlık tarihi için büyük bir ayıp, uluslararası hukuka göre, insanlığa karşı suç kapsamındadır. Azerbaycan Türklerine karşı yapılan bu katliamın acılarını kardeş Türk milleti olarak yüreğimizde hissediyor ve bu katliamı kınıyoruz.

Hocalı katliamı, insanlığın bugün ve gelecekte dersler çıkartması ve bugüne kadar gösterdiği tepki konusunda bir vicdan muhasebesi yapması gereken önemli bir olaydır. Bu katliamın kurbanlarının çektikleri acıların tüm dünya halkları tarafından anlaşılması gerekmektedir. Türkiye, en temel insani ve vicdani değerleri yok sayan böyle bir hukuksuz eylemin öğrenilmesine ve faillerinin adalet önüne çıkartılmasına yönelik haklı mücadelesinde Azerbaycan'a destek vermeye devam edecektir.''

 

Hocalı  Katliamı  ve Türk  Dış  Politikasızlığı

1992 yılı Şubat ayında tüm dünyanın gözleri önünde bir katliam yapıldı. 1991 yılı Ekim ayından beri kuşatma altında tutulan Hocalı’ya, Rusların 366. Alayı’nın desteğini alan Ermeniler 26 Şubat günü girdiler. Yalnızca bir gün içinde tümü savunmasız 63 çocuk, 106 kadın, 70 yaşlı olmak üzere 613 kişiyi katlettiler.

Ermeniler yakaladıkları herkese işkence yaptı. Olayın ilk günü kimse bölgeye giremedi. Çünkü Ermeniler yaptıkları bu caniliklerin ortaya çıkmasından korkuyorlardı. Fakat günler sonra ulaşan Batılılar bile katliamı kabul etmekte hiç zorlanmayacaklardı. Katliamı Ermenilerle beraber ortak yapan Rusların Izvestiya gazetesi şöyle yazıyordu “Çocukların kulakları, bir kadının yüzünün bir kısmı, kesilmiştir. Erkeklerin kafa derileri yüzülmüştür…

 Ben tepede yüzden fazla ceset gördüm. Bir erkeğin kafası kopartılmıştı…”

Fransızların ünlü gazetesi Le Monde ise katliamı şöyle anlatıyor “Ağdam’daki yabancı gazeteciler, Hocalı’da öldürülmüş kadın ve çocuklar arasında kafa derisi soyulmuş, tırnakları sökülmüş insanlar görmüşler”  Bu Azerbaycanlıların propagandası değil, realitedir. Sözde Ermeni soykırımı masalıyla Türk üniversitelerinde konferansların düzenlendiği bugünlerde, tamamı kayıtlara geçirilmiş, tanıkları olan, fotoğrafları olan bir katliam için ise sözbirliği etmişçesine aydın cephesinden hiçbir tepki gelmedi. Hiçbir belgesi, tanığı olmadığı, daha doğrusu hiçbir zaman gerçekleşmediği için korkmadan, hayal güçlerinin genişliği ölçüsünde senaryo yazan bu aydın takımı; iş belgelere ve kanıtlara dayandığı, katledilen Türkler olduğu zaman üç maymunları oynamayı tercih ettiler.

'CANIMIZ HOCALI YANDI' KÖŞE YAZISI İÇİN TIKLAYINIZ...
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *